1. "...sana önerdiğim şeyi tekrarlamak istiyorum; yaşam tarzında köklü bir değişiklik yapmalı, daha önce hiç duymadığın ya da yapmakta kararsız kaldığın türden şeylerin tamamını yapmaya başlamalısın. çoğu insan onları mutsuz eden koşullarda yaşıyor ve bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar. çünkü güvenli, rutin ve rahat bir hayata koşullanmış durumdalar. tüm bunlar huzur veriyor gibi görünse de insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak çizilmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum. insanın yaşama arzusunun önünde macera tutkusu yer alır. yaşamın keyfi yeni deneyimlerdedir, bu yüzden sürekli değişen bir ufuktan daha büyük bir keyif olamaz. her yeni gün yepyeni bir güneşin altında doğabilir. hayattan daha fazlasını almak istiyorsan, ron, monoton bir güvenlik hissine dair inadını bir kenara bırakıp sana ilk başta çılgın gelebilecek bir hayata adım atmalısın." (*:yabana doğru - jon krakauer)
  2. "sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm yok. aranızda dolaşmak için giyiniyorum. hem de iyi giyiniyorum. iyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. aranızda dolaşmak için çalışıyorum. istediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. içgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz. yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. evlerinizle. okullarınızla. iş yerlerinizle. özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. ölmek istedim, dirilttiniz. yazı yazmak istedim, aç kalırsın, dediniz. aç kalmayı denedim, serum verdiniz. hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, yine aile olduk. ben bütün bunların dışındayım. şimdi tek konuğu olduğum bu otelden ayrılırken, hangi otobüs ya da tren istasyonuna, hangi havaalanı ya da hangi limana doğru gideceğimi bilmediğim bu sabahta, iyi, başarılı, düzenli bir insandan başka her şey olduğumu duyuyorum."

    yaşamın ucuna yolculuk - tezer özlü
  3. "abraham şöyle bir yanılsamaya kurban gider: bu dünyanın tekdüzeliğine katlanamamaktadır. oysa dünya artık fevkalade değişiklik gösteriyor, insan bunun doğruluğunu bir avuç dünyayı alıp ona yakından bakarak kanıtlayabilir. bu nedenle dünyanın tekdüzeliğinden şikayet etmek, aslında dünyanın zenginliğiyle yeterince derinden haşır neşir olmamaktan şikayet etmek demektir."

    franz kafka - parables and paradoxes
  4. "tüm büyük eylemlerin, tüm büyük düşüncelerin önemsiz bir başlangıcı vardır. büyük yapıtlar çoğu zaman bir sokağın dönemecinde ya da bir lokantanın kapısında doğar. uyumsuzluk da böyle. özellikle uyumsuz dünya soyluluğunu bu zavallı doğuştan alır.
    ...
    dekorların yıkıldığı gün olur. yataktan kalkma, tramvay, dört saat çalışma, yemek, uyku ve aynı uyum içinde salı perşembe cuma cumartesi, çoğu kez kolaylıkla izlenir bu yol. yalnız bir gün "neden?" yükselir ve her şey bu şaşkınlık kokan bıkkınlık içinde başlar. bıkkınlık makinemsi bir yaşamın edimlerinin sonundadır, ama aynı zamanda bilincin devinimini başlatır. onu uyandırır. uyanışın ardından da sonuç gelir zamanla; intihar ya da iyileşme.
    ...
    geleceğe dayanarak yaşarız: 'yarın', 'ileride', 'iyi bir işim olunca', 'yaşlanınca anlarsın' bu tutarsızlıklara hayran kalmamak elde değil, çünkü ne de olsa ölmek var işin içinde."

    sisifos söyleni - albert camus
  5. "bu yol bitmez herhalde. insan ölür, o yolun bir yerinde kalır."